Malcolm Gladwell, son kitabı “Devrilme Noktasının İntikamı: Aşırı Hikayeler, Süper Yayıcılar ve Sosyal Mühendisliğin Yükselişi” kitabında sosyal salgın kavramını yeniden ele alıyor.
Aradan neredeyse 25 yıl geçti Malcolm Gladwell “Devrilme Noktası” yayımlandı ve onu uçaklarda okunurken, yöneticilerin kitap raflarında dikkat çekici bir şekilde sergilenirken ya da jargonunun konuşmalara karıştığını duymak hala kolay. Bir sonraki mantıklı adımın bir devam filmi olması şaşırtıcı değil.
İçinde “Devrilme Noktasının İntikamı: Aşırı Hikayeler, Aşırı Yayılanlar ve Sosyal Mühendisliğin Yükselişi,” Gladwell, ilk olarak 2000 yılında yazdığı konseptleri yeniden şekillendiriyor ve yeniden inşa ediyor. Bu mutlaka kötü bir şey değil ama aslında gerekli de değildi.
Gladwell konseptin yeniden gözden geçirilmesi “sosyal salgınlar” ve küçük şeylerin ne kadar büyük fark yaratabileceği. Son kitabında, devrilme noktasının alt tarafıyla ya da kendi deyimiyle “toplumsal salgınlara ilişkin adli soruşturma yapma girişimi”yle de aynı derecede ilgileniyor.
Kitabın üslubu, Gladwell’in çalışmalarını yıllardır takip eden herkese tanıdık geliyor: Los Angeles’taki banka soygunlarından opioid salgınına kadar uzanan ilgi çekici ama aynı zamanda da kırbaç uyandıran örnekler turu. Sosyal salgınları inceleyen bir kitabın aynı zamanda şu konulara da bakması mantıklıdır: COVİD-19 salgını.
Gladwell’in “İntikam”daki tezinin önemli bir kısmı, onun bir bölgeyi veya topluluğu diğerinden ayıran ve orada yaşayan insanları etkileyen aşırı hikaye, küçük alan varyasyonları olarak adlandırdığı şeye bakıyor. Bu, topluluklar arasındaki Medicare dolandırıcılık oranlarındaki veya okul türleri arasındaki aşılama oranlarındaki farklılıkları açıklayabilir.
“İntikam” eğlenceli ama aslında “Devrilme Noktası”ndan hoşlanan okuyucular için bir hayran hizmeti. Devam filmi de aynı şeylerden daha fazlasını sunuyor: uçaklarda öğrenip konferans masası sohbetleri sırasında etrafa saçtıkları tarih ve jargon parçacıkları.
___