Benzer şekilde, yerel işletmeler üzerindeki genel etkinin siyah beyaz olmadığına inanıyor. “LDA, park geliştirme alanından çıkarılan tüm işletmeler için yeni bir tesis bulma sözü verdi. Kaçınılmaz olarak, süreç, tazminat seviyeleri, alternatif lokasyonlar vb. hakkında uzun süredir devam eden anlaşmazlıklar vardı, zorunlu satın alma emirlerinde her zaman olduğu gibi (ve bunlardan çok sayıda vardı). Tüm işletmelere ne olduğunu bilmiyorum – kimsenin bildiğinden şüpheliyim. Bazı işletmeler taşınma nedeniyle zarar görmüş olabilir, bazıları bundan faydalanmış olabilir. Bazıları tazminat almış ve mutlu bir şekilde emekli olmuş olabilir. Bazıları da iflas etmiş olabilir. Her zaman karmaşık bir resimdir ve sadece mutlu olmayan insanlardan duyarsınız.”
Genel olarak, bugünlerde Oyunlara ev sahipliği yapmak için yarışan şehirlerin, IOC’yi planlarının sürdürülebilir olduğuna ve kentsel yenileme planlarının sağlam temellere dayandığına ikna etmeleri bekleniyor. “Bugün, ev sahibi şehirler için, somut karbonu azaltma etrafında dönen sürdürülebilirlik kimlik bilgilerinin kanıtını sağlamak [all the CO2 emitted in the production of the building] ve operasyonel karbon [carbon released by a building’s ongoing use of energy, such as electric lighting and heating] “Artık bir veridir,” diyor mimarlık firması Hassell’in müdürü ve tasarım başkanı olan ve 2012 Londra Olimpiyat Köyü’nün tasarımında yer alan Ashley Munday. “Temel bir kriter, 3.000 ile 5.000 arasında yeni evin miras değeridir [created by the villages] – sosyal konut stokunu artırmanın harika bir yolu.”
İlk Olimpiyat Köyleri
Köylerin son yüzyıldaki evrimi kesinlikle etkileyici bir şey. De Coubertin’in çığır açan 1924 Paris köyü ilkeldi: Oyunların Stade Olympique’ine yakın, her biri üç yatak içeren sade ahşap kabinlerden oluşuyordu. Diğer olanaklar arasında döviz bürosu, telefon hizmeti, kuru temizlemeci, kuaför, gazete bayisi ve postane vardı.
1932 Los Angeles Olimpiyatları köyü, Olimpiyat Stadyumu’na arabayla 10 dakika uzaklıktaki Baldwin Hills’te bulunuyordu. Bu ilk günlerde, cinsiyetler ayrılmıştı: kadın sporcular bir otelde, erkek sporcular ise Büyük Buhran’ın ekonomik olarak sıkıntılı zamanlarına uygun, uygun fiyatlı geçici, hafif yapılarda barındırılıyordu. Yine de köyde yemekhaneler, banyo evleri, bir hastane, itfaiye istasyonu, telefon ağı ve 2.000 kişilik bir amfitiyatro vardı.